Faizler Ne Zaman Düşer 2018? Faizler Neden Yükseldi? Son Dakika

Faizler ne zaman düşer sorusu aslında faizler neden yükseldi sorusu ile doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, böyle bir başlık kullanmayı tercih ettim. Eğer faizler neden yükseldi sorusuna doğru cevaplar verirseniz, faizler ne zaman düşer sorusunun da cevabını otomatikman vermiş olursunuz.

Faizlerin ne zaman düşeceğini ifade ederken faizin yükselmesine neden olan faktörleri tek tek ele almanız gerekiyor. Ben de böyle yapacağım.

Önce faizler neden yükseldi sorusuna cevap arayacağım. Sonra ise faizler ne zaman düşer sorusuna cevap vereceğim.

Konut kredisi mi çekeceksiniz? Taşıt kredisi mi çekeceksiniz? Yoksa ihtiyaç kredisi mi? Faizlerin düşmesini mi bekliyorsunuz? İşte bu kredi ürünlerini doğru bir zamanda kullanabilmek adına sizi yazımızı okumaya davet ediyoruz.

Yazımızı okuduktan sonra faizlerin ne zaman düşebileceği hakkında görüş ve fikir sahibi olabileceğinizi size garanti ederim. Oldukça açık ve sade bir dil ile bol örneklerle size bu konuyu detaylı bir şekilde aktaracağım.

İhtiyaç ve taşıt kredisine nazaran konut kredisi faizleri, devlet yaptırımıyla düşürülebilmektedir. Bu nedenle, konut kredisi faizlerinin düşebileceğini ifade edebiliriz. Nitekim, 07.05.2018 tarihinde kamu bankaları tarafından ev kredisi faizlerinin aylık %1,15’den aylık %0,99’a düşürüleceği Başbakan tarafından beyan edilmiştir. Özel bankaların bu oranları bu seviyeye çekebilmesi pek mümkün değildir.

Faizler neden yükseldi 2018?

Faizlerin neden yükseldiğine ilişkin sizlere tek bir neden veremeyeceğim. Çünkü faizi yükselten birden fazla neden söz konusu olabilmektedir. Faizin yükselmesini hangi faktörler tetikler, gelin bu faktörlere tek tek göz atalım.

Faktör 1: Yüksek enflasyon oranı

Eğer bir ülkede yüksek enflasyon oranı söz konusu ise faiz oranlarının düşmesini bekleyemezsiniz. Ne yazık ki, ülkemizin enflasyon oranı oldukça yüksektir. Hatta ve hatta yükselmeye devam etmektedir. Enflasyon oranı konusunda belirsizlikler de söz konusu ise faizleri düşürmek neredeyse imkansız hale gelir.

Yüksek enflasyon oranı ile faiz oranları ilişkisini açıklamak istiyorum size. Bu şekilde taşlar yerine oturacaktır.

Yıllık enflasyon oranının %10 olduğunu varsayalım. Bu şu demek: Eğer 100.000 TL’niz varsa yıl sonunda bu tutar, %10 oranında değer kaybedecek. Bu durumda, paranızın değerini korumak için ya enflasyona dirençli döviz alırsınız ya da paranızı banka faizine yatırırsınız. Bu sayede, banka faizleri paranızın değerinin korumasına yardımcı olur.

Peki ama enflasyon %10 ise banka mevduat faizi kaç olursa paranızı banka faizine yatırırsınız?

İşte kritik soru bu. Ben cevaplayayım.

Banka mevduat faiz oranı, %10’dan fazla olursa bankaya paranızı teslim edersiniz. Aksi takdirde, hiç bir bankaya paranızı yatırmazsınız. Bu durumda, dövize kaçarsınız. Bu sayede, piyasa da TL bolluğu söz konusu olur, TL daha da değer kaybeder.

Bu nedenle, enflasyon oranı ile faiz oranları iç içedir.

Şimdi gelelim asıl meseleye. Enflasyon oranı yüksek olduğu için banka, müşterilerine yüksek mevduat faizi vermek zorunda kalır. Merkez Bankası, müdahelesi kaçınılmaz olur. M.B, faizleri yükseltir. Nitekim bu durum, 2018 yılında ülkemizde yaşandı.

Peki bu durumda, bankalar kar elde etmek için yüksek faiz ile kredi satmaz mı? Eğer müşterisinin mevduatına %10 faiz veriyorsa, elde edeceği bu mevduatı en kötü %11’den satar.

Umarım, enflasyon ve faiz oranı korelasyonunu anlatabilmişimdir.

İlgili içerik: Banka mevduat faiz oranları 2018

Faktör 2: Bütçe açığı

Eğer bir ülkede bütçe açığı fazla ise faizler de yüksektir. Bütçe açığı artmaya devam ediyorsa, faiz oranları da yükselme eğilimdedir. Bütçe açığı azalmadan faizlerin düşmesini bekleyemezsiniz. Bu nedenle, bütçe açığı verilerini takip ederek faizlerin ne yönde ilerleyeceğini tahmin edebilirsiniz. Tabi ki, faizleri tek etkileyen kriter bütçe açığı değil. Bu faktörlerden sadece bir tanesidir.

Peki ama bütçe açığı artarken neden faiz yukarı yönlü hareket eder. Bunun sebebi, bütçe açığının hızla artması sonucu hazinenin borçlanmasıdır. Hazine borçlandıkça doğal olarak faiz oranları da yükselir. Çünkü hazine düşük faizli bir borçlanma ile istediği tutarı elde edemez. Yüksek faiz ile borçlanma yapacağını taahhüt eder. Bu sayede, borçlanma gerçekleşir.

Üstelik, hazine sadece bütçe açığı kadar borçlanma da yapmıyor. Bütçe açığından daha fazla miktarda yapılan borçlanmalar, faizlerin daha hızlı artmasına neden oluyor.

Faktör 3: Cari açık ve dış borçlar

Ülkemizde hem cari açık hem de dış borçlar oldukça yüksektir. Bu borçların fazla olması ise ülkemizin kısa vadede dış kaynak bulma zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Cari açık ile dış borçlara karşılık dış kaynak bulabilmesi için de ülkemizde faiz oranlarının yükseltilmesi sonucu ortaya çıkıyor.

Eğer faiz oranlarını yükseltmezseniz, yabancı kaynaklar ülkemize giriş yapmaz. Parasını fonlara yatırmaz. Bu durumda, cari açık ve dış borçlar ile mücadele edemezsiniz. Tüm bunlara ek olarak, FED de faizleri yükselterek piyasadan dolar çektiğinde, faiz oranlarına kayıtsız kalamazsınız. Siz de dış kaynak çekebilmek adına faizleri yükselterek kazanç vaadinde bulunmak zorunda kalırsınız.

Bu koşullarda faizi düşürmek ciddi ekonomik sarsıntıya neden olur.

Faktör 4: Kredi ve mevduat dengesi

Eğer bir ülkede bankacılık sektöründe kredi-mevduat dengesi bozuksa o ülkede faiz oranları yükselir. Sebebini anlatacağım.

Normal şartlar altında bankaların mevduat hacimlerinin, kredi hacimlerinden yüksek olması gerekmektedir. Bu sağlıklı bir bankacılık sektörü için olmazsa olmazdır. Ancak ülkemizde ne yazık ki kredi hacmi, mevduat hacmine yakın bir pozisyondadır.

Mevduat hacminden kastım, bankanın kasasında olan paradır. Kredi hacminden kastım, bankanın kullandırdığı kredi miktarıdır.

Düşünsenize, bankanın kullandırdığı kredi miktarı, kasasındaki paradan fazla. Bu durumda, banka daha fazla kredi kullandırabilmek adına daha fazla mevduat sahibi olmak isteyecektir. Daha fazla mevduat toplayabilmesi için de parası olanlara daha fazla faiz taahhüt etmek zorundadır.

Adeta, gelin ben de mevduat faiz oranı %15, %16 der gibi! Çünkü piyasadan para toplamak zorunda!

Banka mevduatı sınırlı olan bankalar, kendi aralarında rekabet eder. Mevduat faizlerini artırır. Bu da doğal olarak faiz oranlarını yükseltir.

Faktör 5: Siyasi riskler

Göz ardı edilmemesi gereken faktörlerden birisidir. Ekonominin geneline etki eder. Eğer siyasi riskler ile beraber belirsizlik de söz konusu ise riske girmenin primi yani faiz oranı artar. Siyasi riskler, kurları da olumsuz etkilemektedir. En ufak bir olumsuz bir durum karşısında TL, döviz kurlarına karşı değer kaybetmektedir. Bu da bir nevi kurların dolaylı yoldan faizlerin yükselmesine neden olduğunu bize göstermektedir.

Faizler ne zaman düşer 2018?

Yukarıda faiz oranlarının yükselmesine neden olan faktörleri tek tek ele aldım. Faiz oranlarının düşmesi ise bu faktörlerle ilgili olumlu gelişmelerin yaşanmasına bağlıdır. Faiz oranlarının ne zaman düşeceğine yönelik görüş ve fikir üretirken bu faktörleri de göz önünde bulundurmamızda fayda var, diye düşünüyorum.

Şimdi sırayla bu faktörler eşliğinde faizlerin ne zaman düşeceğini ele alalım.

Faizler ne zaman düşer 1: Enflasyon baskısı azaldığında

Faizler, enflasyon baskısı azaldığında düşer. Ülkemizde ise enflasyon oranı her yıl artmaktadır. Dönem dönem enflasyon oranı düşse de bu faiz oranlarını etkileyecek düzeyde olmamaktadır. 2018 yılında enflasyon oranlarında çok ciddi bir yükseliş söz konusudur. Benzin, motorin, gıda ürünleri fiyatlarına bakarsanız, bunu çok net göreceksinizdir.

Faizler ne zaman düşer 2: Bütçe açığı azaldığında

Ülkemizde 2018 yılı Haziran seçimleri söz konusu olacaktır. Bu durum, bütçe açığının daha da artacağını işaret etmektedir. Bu durumda, bütçe açığı daha da artacağından faiz oranlarını bu faktör kapsamında düşeceğini söylemek hayal olur.

Faizler ne zaman düşer 3: Cari açık ve dış borçlar azaldığında

Ülkemizde cari açık ve dış borçlar, azalma eğiliminden ziyade artma eğilimindedir. Bu da bize faiz oranlarının düşeceğini işaret etmemektedir.

Faizler ne zaman düşer 4: Kredi ve mevduat dengesi oluştuğunda

Ülkemizde bankalar, dış kaynaklı borçlanma yoluna giderek kredi-mevduat dengesini bozmaktadır. Sahip oldukları mevduata uygun kredi kullandırmamaktadır. Bu da daha fazla mevduat elde edebilmek için faiz oranlarını arttırmalarına sebebiyet vermektedir.

Faizler ne zaman düşer 5: Siyasi riskler azaldığında

Seçim sonrası eğer siyasi riskler azalırsa faiz oranlarının düşebileceğini söyleyebiliriz.

Sonuç

Ülkemizde faiz oranlarının çok fazla düşmesi mümkün değildir. Bilakis, mevcut faiz oranlarının yükselmesinden korkun. Çünkü ekonomik veriler bize bunu söylüyor. Mevcut faiz oranlarının düşmesini beklerken eldeki pirinçten de olmamak gerekiyor. Enflasyon almış başını gitmiş; cari açık, bütçe açığı, dış borçlar fazla. Siyasi riskler ise ortada. Bankaların da hiç karlarından vazgeçeceğini düşünmüyorum. Bu nedenle, faiz oranlarının çok fazla düşmesini bekleyip de mevcut faiz oranlarından mahrum kalmayın.

Seçimlerden sonra da faiz oranlarının düşmesini beklemiyorum. Yukarıda anlattığım göstergeleri kimse göz ardı edemez. Yukarıda yer alan göstergelerin düzelmesi ise ancak reform paketlerinin açıklanması ile mümkün olabilmektedir. Bu da kesinlikle uzun vadede söz konusu olacaktır.

Devlet eliyle faizleri düşürmek dolar kurunu ve enflasyonu daha da yükseltecektir. Bu nedenle, katma değeri olan ürün üretmeden, bu ürünleri yurt dışına satmadan, ithalatı azaltmadan faiz oranları asla düşmeyecektir.

Faizler ne zaman düşer sorusu ile ilgili merak ettiklerinizi bize sorabilirsiniz.

İlgili içerik: Borç kapatma kredisi 2018

Soru Sor veya Yorumunu Gönder

E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır..

4 Sorular ve Yorumlar
  1. Bünyamin torun diyor ki:

    Harika bir anlatım. Teşekkür ederim

    1. krediyonetici diyor ki:

      Biz teşekkür ederiz.

  2. Hilal diyor ki:

    Ben kıredi çekmek istiyorum ev kiredisi sizce beklemeli miyim?

    1. Kredi Uzmanı diyor ki:

      Kısa vadede konut kredisi faiz oranlarının çok fazla düşmesini beklemeyin.